Mustafa Kemal Atatürk

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü Basın Açıklaması

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla Tekirdağ Barosu Çocuk Hakları Komisyonu tarafından Basın açıklaması gerçekleştirildi. Komisyon Başkanı Av. Ayşegül Öztürk tarafından okunan basın açıklamasında özellikle son dönemde İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında ihlal ettiği çocuk hakları vurgulandı. Basın açıklamasına Tekirdağ Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hakları Komisyonu Koordinatör Üyesi Av. Merve İşbilen, Komisyon Üyeleri Av. Ceren Demir, Av. Büşra Bakır, Çorlu İlçe Temsilcisi Av. Batuhan Selvi, Tekirdağ Barosu Genç Avukatlar Meclisi Yürütme Kurulu Başkanı Av. Burak Can Beyaz, Baromuz üyesi meslektaşlarımız Av. Nazlı Toprakçı Selvi, Av. İsmail Furkan Şen ve Av. İsmail Kaymakçı katılım sağladı.

 

TEKİRDAĞ BAROSU

Çocuk Hakları Komisyonu

 

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü Basın Açıklaması

 

“Çocukların ağladığı bir dünyada bütün kahkahalar zalimdir.”

 

Çocukları korumak ve yaşam koşullarını iyileştirmek adına 20  Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından “Çocuk Haklarına Dair Sözleşme” imzalanmış ve o tarihten günümüze 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmiştir.

Bu sözleşme Türkiye tarafından 2 Eylül 1990 tarihinde imzalanmış ve 27 Ocak 1995 tarihinde de Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

 

Her çocuk, doğuştan bazı haklara sahiptir. Bu hakların başında yaşam hakkı gelmekle beraber, sağlık, barınma, eğitim, cinsel ya da psikolojik sömürüye karşı korunma gibi haklara sahip olan çocuklar, yetişkinlerin yaratmış olduğu bu dünya düzeninde savunmasızdır. Bu nedenle çocuklara bazı hakların verilmesi ve bu hakların korunması, tüm çocuklar için çok önemlidir.

 

7 Ekim tarihinden itibaren İsrail ve Filistin arasında başlayan ve her geçen gün artarak devam eden çatışmalarda Save The Children Vakfı’nın raporlarına göre; İsrail’in Gazze’de sadece son 3 hafta içinde öldürdüğü çocuk sayısı 2019’dan bu yana yıllık dünyadaki çatışma bölgelerinde öldürülen çocuk sayısını aştığı yönündedir.

 

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi silahlı çatışmalarda çocukların yaşadığı 6 temel hak ihlaline maruz kaldığını belirtmiştir. Bu ihlaller;

 

1.Çocukların Çatışmalarda Yer Alması ve Kullanılması            :Çatışan taraflar çocukları asker/savaşçı ya da herhangi bir başka destek rolü olarak kullanmamalı, çocukların kendileri istese dahi çatışmalarda yer almasını engellemelidir. Bu ihlal yalnızca çocukların asker olarak kullanılması değil aynı zamanda çatışmalarda yer aldıktan sonra tutuklanmalarını, gözaltına alınmalarını ya da hapsedilmelerini ve topluma yeniden entegrasyonlarını da ele almaktadır.

2.Çocukların Öldürülmesi ve Sakatlanması                     : Çatışma yapan tarafların çocukları öldürülme, sakatlanma ya da yaralanmaya karşı korumaları gerekir. Bu ihlal, doğrudan ya da çocukları korunması için yeteri kadar önlem alınmamasını ve istismarı içerir. Çocuklar başta olmak üzere tüm siviller hem devletlerin hem de devlet dışı silahlı güçlerin saldırılarından korunmalıdır.

3.Çocuklara Yönelik Cinsel Şiddet                                                : Çatışmanın taraflarının herhangi bir şekilde çocukları taciz, tecavüz, cinsel ticaret gibi tüm cinsel şiddet biçimlerine maruz bırakmaları yasaktır.

4.Okullara ve Hastanelere Yapılan Saldırılar ve Askeri Amaçlı Kullanım: Çatışmanın tarafları; okullara veya hastanelere, eğitim ya da sağlık personeline saldırmamalıdır. Okullar ve hastaneler çocukların hem barış içerisinde yaşama hem de barış zamanlarındaki ihtiyaçlarını karşılar. Bu sebeple sivil alan olarak kabul edilen bu yerlerin korunması ve askeri amaçlarla kullanılmaması gerekmektedir.

5.Çocukların Kaçırılması                                                    : Çatışma yapan tarafların çocukları kaçırmaması gerekir.

6.İnsani Yardımın Engellenmesi                                        : Çatışan taraflar, başta çocuklar olmak üzere tüm sivillere yönelik insani yardım ve temel ihtiyaçlara erişimi engellememelidir. Çocuklar için insani yardım; gıda, ilaç, giysi vb. yardım malzemelerini ve bu malzemelerin erişimini gerçekleştirecek personeli ifade eder. Şeklinde raporlanmıştır

 

 

Gelinen noktada görülüyor ki İsrail bu ihlallerden;

1.Çocukların öldürülmesi ve sakat bırakılması,

2.Okullara ve hastanelere yapılan saldırılar

3.Çocukların insani yardıma erişiminin engellenmesini Gazze'ye yönelik saldırılarında kasıtlı ve sistematik olarak işlemiştir.

 

Gazze nüfusunun %50’sinden fazlası çocuk olduğundan, çocukların birçoğu İsrail’in daha önceki saldırılarında da yaralandı veya sevdiklerini kaybetti. Gazzeli çocukları koruma sorumluluğumuzu yerine getirememek tarih boyunca tüm dünyanın omuzlarında bir yük olarak kalacaktır.

 

Ülkemizde ise 6 şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaralarını hala sarabilmiş değiliz. Uluslararası Pediatri Kurumu 6 şubatta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından çocukların depremden etkilenme durumuna ilişkin bilimsel araştırma başlatmıştır. Yapılan çalışma sonucunda ülkede 4,8 milyon çocuğun depremden etkilendiği görülmektedir. Çalışmanın sonucuna göre, Türkiye’de her 5 çocuktan 1’i fiziksel, psikolojik veya sosyal olarak etkilenmiştir. Dünya sağlık örgütü çocukların doğal afetten 3 şekilde etkilenebileceğini bunların psikolojik fiziksel ve sosyal tesir olduğunu, içlerinde en önemlisinin ise psikolojik etki olduğunu vurgulamaktadır.

 

Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de; devletlerin, çocukları her türlü istismar ve kötü muameleye karşı koruması için; yasal, idari toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre devlet, çocukların temel haklarını her koşulda güvence altına almak zorundadır. Meydana gelen 6 Şubat 2023 tarihli  Kahramanmaraş merkez üslü depremler, bir çocuğun emniyette ve güvende olmasına ilişkin en temel duygulara zarar verebilecek etkiyi haizdir.

 

Doğal afetlerde çocuğun korunmasına dair özel olarak yapılmış bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Doğal afette ve her koşulda çocuğun korunmasına dair devletin yükümlülüğü; çocuk haklarına dair genel düzenlemeler olan ulusal ve uluslararası mevzuatımızdaki hükümlerle sağlanmaktadır. Doğal afet özelinde çocuğun korunması ve çocuk hak ihlallerinin önlenmesine dair yasal düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı, onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır." Ancak şahitlik ettiğimiz birçok olayda çocuklar ve hakları gözetilmeyerek ihmal ve istismara açık hale getirilmektedir.

 

Biz Tekirdağ Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak; dünyada ve ülkemizde çocuklara yönelik gerçekleştirilen hak ihlallerinin önüne geçmek için devletin tüm kurumları ve bireyleriyle iş birliği ve dayanışma içerisinde hareket etmek gayesindeyiz.

 

Tüm çocuklarımızın yanında, çocuk hakları ihlallerinin karşısındayız.