Mustafa Kemal Atatürk

Basın Açıklaması

Yargıtay 3.Ceza Dairesinin Hatay milletvekili meslektaşımız Av. Ş. Can ATALAY hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararına uymak yerine Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine,  yargıya duyulan güveni ve hukuk güvenliğini açıkça ortadan kaldıracak biçimde karar verilmesi nedeniyle ihlal kararını uygulamayanlar hakkında gerekli işlemlerin yapılması talebi ile başvurulmuş ve bu durum ile ilgili Çorlu Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirilmiştir.

Basın Açıklaması: 

HUKUK DEVLETİ HEPİMİZİN ORTAK DEĞERİDİR !

14 Mayıs 2023 tarihinde Hatay Milletvekili seçilen meslektaşımız Av. Can Atalay’ın Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvurusu neticesinde Anayasa Mahkemesinin “hak ihlali kararı”, “cezanın infazının durdurulması” ve “ceza infaz kurumundan tahliyesine” dair  kararına Yargıtay 3. Ceza Dairesi 8 Kasım 2023 tarihinde 23 sayfalık gerekçeli kararında hukuki değer ve geçerlilik izafe edilemeyeceği cihetiyle “uymama” ve anayasa mahkemesi üyeleri hakkında “suç duyurusunda bulunulmasına” şeklinde karar vererek Anayasanın 153.maddesine açıkça aykırı karar vermişlerdir.

Bu karar ile yapılan hukuki tartışmalar Can Atalay’ın hak ihlali boyutundan çıkarak artık ülkemizde hukukun üstünlüğünün varlık mücadelesi noktasına evrilmiştir.  

Bilindiği üzere, Anayasanın 153/6. maddesi “Anayasa Mahkemesi Kararları Resmi Gazete’de yayımlanır. Yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” Şeklindedir. Bu hüküm yoruma ihtiyaç duymayacak derecede açık, net ve emredici olmasına rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesi Türk Hukuk sisteminde yeri olmayan ve bugüne kadar da görülmemiş bir karara imza atarak Anayasada sayılan kurumları yok saymış, meşruiyetini sorgulamış, yargılama faaliyeti dışında da eylemlerde bulunulduğunu ima ederek Anayasal düzene saldırmıştır. Anayasamızın 2. Maddesi ki bu maddesi, değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemezdir ve o maddede Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu kabul edilmiş ve güvence altına alınmıştır.

Hukuk Devleti ise insan haklarını gerçekleştiren, hukukun üstünlüğü ilkesini gözeterek adaleti, hukuk güvenliğini sağlayan devlettir. Yargıtay 3. Ceza Dairesi Anayasanın açık hükmüne rağmen Anayasa Mahkemesinin kararına uymama yönünde verdiği kararla yurttaşın hukuk güvenliğini zedeleyerek hukuk devletini ve onu oluşturan en önemli kurumlardan Anayasa Mahkemesini sorgulatılmasına ve hedef gösterilmesine yol açmışlardır.

Zira karardan hemen sonra Yeni Şafak gazetesinde olumlu oy kullanan yüksek yargıçların fotoğrafları da yayınlanarak adeta hedef tahtasına oturtulmuştur, Geçmişteki acı tecrübelerden de bu tür yayınların çok tehlikeli sonuçları doğurabileceği açıktır. Öte taraftan bu karar sonucunda AYM’nin yapısı ve bireysel başvurular yönünden etki alanına dönük kamuoyunda yapılan tartışmaları da hukuk devletini güçlendiren bir yönünün olmadığı tam tersine ülkemizi insan hakları ve demokrasi yolunda kat ettiği olumlu mesafeden geriye döndürebileceği inancındayız. 

İşte bu sebeplerle yasa koyucunun Tekirdağ Barosuna Avukatlık Kanununun 76. ve 95. Maddelerinde yüklediği hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak görevinin gereği olarak bu yargısal süreçte anayasaya aykırı karar veren Mahkeme ve Yargıtay üyesi hakimler hakkında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 257. maddesi uyarınca Görevi Kötüye Kullanma suçu ve yine TCK’da 109. Maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan suç duyurusunda bulunulmuştur. Ayrıca Anayasa Mahkemesi kararına uymak yerine dosyayı Yargıtay 3.Ceza Dairesine gönderen İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkeme üyeleri hakkında Hakimler ve Savcılar Kuruluna, Anayasa mahkemesi kararına uymama kararı veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi üyeleri ve Yargıtay 3. Ceza Dairesine yapılan itirazları reddeden Yargıtay 4. Ceza Dairesi üyeleri hakkında da Birinci Başkanlık Kuruluna disiplin soruşturması başlatılarak görevden el çektirmeye davet ihbarında bulunulmuştur. Biz Tekirdağ Barosu olarak Avukatlık Kanunun bize yüklediği görev sorumlulukla insan haklarını, hukukun üstünlüğünü savunmaya ve korumaya devam edecek Anayasaya, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkesine sahip çıkacak sonuna kadar savunmaya devam edeceğimizi basına ve kamuoyuna duyururuz.